Etrafındaki her şeyi kocamaaan bir boşluğa sürükleyen bir varlık... Dışarıda yerinde anlamlı bir çiçeğin vazoya tünediği an...siyah beyaz bir film karesini anımsatan mat renkler... Korkutucu bir film afişinin kasveti duvara yapıştıran ellerle ölümü ve o muhteşem oda donukluğundaki yerli yerindelik... Okunmuş kitaplarla boş bakışmalar... Hiçlik... Hiçlik umarsızlıktandır. Ne vurdumduymazlıktan , ne saldırganlıktan, ne yılgınlıktan, hüzünden, yalnızlıktan, kalabalık sarhoşluklardan falan değil. Sadece umarsızlıktan... Bitmek bilmez sorgulamaların sonundaki kuyusuna çekilmiş yinelenmelerin asiliğinden... Sadece asiliktendir hiçliğe kapısı aralık kalan boşluk...
"ve kuş dönüşüyor bir kafese" diyor şair